Şeyleri adıyla çağırmamak bir yalan söyleme yöntemidir. Kapitalizm denmiyor da "ekonomi" veya "piyasa ekonomisi" deniyor. Dolayısıyla söze yalanla başlanıyor. Eğer kapitalizm denirse, sömürü, yağma, talan, kolonyalizm ve emperyalizm, ekolojik yıkım gibi kelimelerin ve kavramların imâ edilme riski vardır. Dolayısıyla işin tadını kaçırmanın âlemi yok. Böylece kapitalizm denilen musîbetin insanlığın normal hali olarak görülmesi, öyle algılanması amaçlanıyor...
Neden Kapitalizmde Ahlak İstisna Ahlaksızlık Kuraldır?
30 Eylül 2011 Cuma
Marksizm İle İslam Uyumlu Mudur ?
27 Eylül 2011 Salı
Bir süre önce eski bir öğrencimden bir mail aldım. Paragraflarından biri şöyle:
Efendim, ben marksist düşünce ekolüne mensubum. Bu nedenle de doğal olarak komünist/sosyalist toplumdan yanayım. Lakin dogmatist biri değilim. Her daim eleştiriye duyarlı olmaya çalışıyorum. Ve bana göre Marksizme doğru yaklaşım biçimi de budur; insan toplumlarını bilimsel ve objektif olarak, her türlü kişisel önyargılardan uzak bir biçimde ( ya da en azından minimum önyargı ile ) analiz etmek için... Gelgelelim, ben aynı zamanda bir müslümanım.
PKK'nin Demir Maskesi TAK
Ankara patlamasını TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) adlı örgüt üstlendi. TAK’ın 2003 yılında Kandil’deki bir “Askerî Konsey” toplantısında kurulduğu bugün artık biliniyor. Örgütün eski yöneticilerinden Hıdır Sarıkaya ile Nizamettin Taş’ın açıklamalarına göre TAK’ın fikir babası PKK’nın etkili isimlerinden Cemil Bayık. Ancak örgütün diğer yönetici isimleri de bu kuruluşa onay vermiş.
KHK: Eğitim Alanında Son Carpışmaya Doğru
26 Eylül 2011 Pazartesi
Yeni Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bakanlık sorumluluğu ile en üst düzeyden yöneticisi olduğu eğitim alanına hızlı bir giriş sergiledi. Kamuoyunun son dönemde “intihalci” bakan olarak tanıdığı Ömer Dinçer, geçmişinde Refah Partisi döneminde kişisel olarak eğitimin dini temelde düzenlenmesinin savunucularından biri olarak kalıcı kitap referanslarına sahip olan ve AKP hükümetinin eğitim alanında vazgeçmediği ve eleştirilere karşı savunageldiği isimlerden biri. Eğitimin “Davutoğlu”su olarak Ömer Dinçer’in bugünkü bakanlık rol ve görevinin ve bu temeldeki icraatının ise, dar bir “İslamcılığın” çok ötesinde bir hedef derinliğine sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Din ve Düşünce
Türkiye’de bugün fanatizmi sinsice kurmaya çalışanlar, aydınlanmayı simgeleyen en küçük bir kıvılcımı bile söndürmeyi görev edinmişlerdir. Ancak kendisini her gün yenileyen insan, uzun vadede dinlere ve dogmalara gerek duymayacaktır.
Kaosun Kıyısındaki Dünya
19 Eylül 2011 Pazartesi
Kapitalizmin krizi o kadar çok derin ki neoliberalizmin ideologları, ABD ve Avrupa Birliği liderlerine kadar herkes bu gerçeği kabul ediyor. Uçuruma doğru yuvarlanmayı durdurmak için bir çözüm bulamamaları nedeniyle korkuya kapılmış durumdalar: tünelin sonundaki ışığın görünmesi için boş yere çırpınıp duruyorlar.
Arap Baharı Gerçekleri
“Arap Baharı” terimini kim üretti? Araplar mı? Hiç zannetmiyorum... Bu soru aklıma, Türkiye’nin en çok seyredilen TV kanallarında, gerçekte onlar için “korkunç” olmasına rağmen, “devrim” sözcüğünün çok kullanıldığını fark ettiğimde geldi.
ABD, Türkiye'nin İsrail Düşmanlığından Neden Memnun?
13 Eylül 2011 Salı
Bu Dış Politikayla Bu Fatura Çok Büyür!
Başbakan Erdoğan, Mısır, Tunus ve Libya’ya doğru sefere çıktı! Herhalde bir padişah edasıyla bu ülkeleri dolaşıp gelecek. En çok da İsrail’e meydan okumayla övünüp aynı minval üstünden konuşacak. Ancak o bu kısa geziyi sürdürürken bile, Türkiye’ye Erdoğan ve hükümetinin dış politika faturası hızla büyümeye devam edecek gibi.
Falaka, Elektrik Verme, Testis Sıkma = 12 Eylül 1980
12 Eylül 2011 Pazartesi
Bundan 31 yıl önce, saat 03.00'da Kenan Evren başkanlığındaki cunta yönetime el koydu. Kurumsallaşması nedeniyle etkisi hala süren 12 Eylül darbesi, on binlerce kişiyi mağdur etti. 12 Eylül'ün en gaddar yüzü ise cezaevleri oldu. Onlarca kişinin işkenceyle öldürüldüğü cezaevlerinden sağ çıkanlarda ise o dönemin yaraları hem bedenlerinde hem yüreklerinde hala taptaze.
12 Eylül İşkencehaneleri
7 Eylül 2011 Çarşamba
12 Eylül dönemini anlatan bilançolar bir savaş bilançosunu andırıyor. Gözaltına alınan ve tutuklanan sayısı bu kadar fazla olunca devletin elindeki karakollar yetmedi ve birçok ilde okullar, et ve balık kurumları, Yol Su Elektrik Kurumları (YSE) işkencehaneye dönüştürüldü.
"Tarım Emperyalizmi" Afrika'yı Aç Bıraktı
5 Eylül 2011 Pazartesi
ABD’li ‘kapitalist akıl babası’ Henry Kissinger şöyle buyuruyor;
‘Gıdayı kontrol ederseniz insanları kontrol edersiniz’
Yeryüzünde, matematiksel olarak herkese yetecek miktarda gıda üretiliyor. Tarımın makineleşmeyle geliştirilmesi, verimin arttırılmasına yönelik bilimsel araştırmalar ve sulu tarımın yaygınlaşmasıyla insanlık tarihinde öncesi görülmemiş bir gıda üretim ve bolluğu söz konusu. Hatta kişi başına düşen gıda miktarının yaklaşık 2,5 kg olduğu göz önünde bulundurulursa, açlığı bir kenara bırakın, insanlar dengeli beslenecek ve belki de aşırı kilolarından yakınacaklardı. Fakat, gerçekler ve mevcut durum bunun tam tersi.
Bir NATO Gücü Olarak Yeni Osmanlılar
Arap dünyasının etkili yayınlarından Lübnan gazetesi Dar el Hayat´ta yazan Mustafa Zeyn (Mostafa Zein) AKP´nin bölge politikasını değerlendirdi: “Erdoğan´ın Davos´ta Şimon Peres´e karşı tutumu, Gazze savaşındaki tutumu sadece kendisini ABD ve Avrupalılardan ayrı tutarak bölgede bir rol oynama çabasından ibaret. Bu onun Avrupa ve ABD´nin çıkarlarından ayrılacağı anlamına gelmez...”
Militarizmi ve Dayandığı Değerleri Reddediyorum
3 Eylül 2011 Cumartesi
Şiddeti, hiyerarşiyi, otoriteyi, güçlü olmayı ve ölümü kutsayan militarist ideoloji, gündelik hayatın deposunda biriken eril şiddetin de kaynağıdır.
Ben Zozan Özgökçe, bu topraklarda yaşayan feminist anti-militarist bir Kürt kadını olarak militarizmi ve militarizmin dayandığı tüm değerleri reddediyorum. Militarizm, askeri değerlerin ve savaşın yüceltilmesinin yanı sıra erkekliğe atfedilen değerlerin meşruluğu ve üstünlüğüne dayanmaktadır.