Parasal Sistem Yer Kapma Oyunu

İçinde yaşadığımız sistem aslında basit bir yer kapma oyunundan ibaret.İnsanoğlu tarih boyu yaptığı herşeyde doğaya öykünmüştür derler ya.İşte doğanın kendi döngüsündeki güçlüler hayatta kalır ilkesinin aslında en vahşi boyutlarda bir öykünmesi bu oyun...



Tüm bunlar ne zaman Mecidiyeköy-Zincirlikuyu gibi bir iş yaşamı ve holding kültürünün içine girdiysem o zaman iğne iğne batmaya başladı. Sistemi her gün eleştiriyoruz, eleştirirken düşünüyoruz ve hakkında daha fazla eleştiri yapabilmek için bir sürü kaynak okuyoruz. Tüm bunlara rağmen beni en çok bizzat sistem oyunun döndüğü bir yerde vakit geçirmek sarstı...

Bu aslında bir banliyö-metrobüs hikayesi...

Herkesle hergün aynı saatte aynı banliyö trenine binip söğütlüçeşmede inip aynı metrobüse binme telaşesinde bu yazıyı yazmak aklıma geldi.

Biraz önce banliyödeki o sakin orta yaşlı teyze yada emekliliğine çok az bir zaman kalmış orta yaşın üstünde beyefendi görünümlü amcanın metrobüse önce binmek -yer kapmak-için içinden çıkan canavara şahit olunca yazasım geldi..

Önce ayaklarıma basan beni ve başkalarını da savaştaymışçasına itip kakarak önce metrobüse binmeye çalışan bu orta yaşlı insanlara kızarken sonraları kızmamaya başladım. Olması gerekeni yapıyorlardı... Oyunu iyi oynamaya çalışıyorlardı sadece...

Önümüze sistem tarafından doğuştan sunulan ve değiştirilemez olduğunun altı baştan çizilmiş olan hayat,her alanda bir yer kapma savaşı değilmiydi zaten...

Bizler okula gidip ezbere okuyup okuyup yetmedi bir daha okuyarak ilk yer kapma mücadelemize hazırlanmıyormuyduk...

Hepimiz sınavlara girdik (öss-sbs-ygs vss.) ve bu sınavlarda biz kazandık -oradan bir yer kaptık- diye birileri kaybetti...Bizler işe girdik başka birinin işe girememesine sebep olduk. Bizler karın doyurduk birileri biz karın doyurdukça hergün hala karın doyuramamaya devam ediyor. Bizler para kazandık çünkü o gün birileri para kaybetmişti ve bizler metrobüse herkesten önce bindik varacağımız yere zamanında yetişmek için ve birileri o gün biz o metrobüse bindik diye işe- varacağı yere zamanında gidemedi....

Ve ne acıdır ki istesek de istemesek de bu oyunu kuralına göre oynamadığımız sürece diskalifiye olma tehlikesi altındayız bu yüzden birilerini hayatın her anında diskalifiye etmek zorundayız...

İşte insanlık dramı.Aslında dünyada yaşanan her dramada her birimizin öyle yada böyle bir parmağı var.Sadece sistem sana kimi diskalifiye ettiğini göstermiyor yada hangi dramayı yarattığını göstermiyor.Ve bu sistem böyle gittiği sürece bizler ne kadar bilinçli olsak da bu oyunu yaşamak için oynamak mecburiyetinde bırakılıyoruz...

IceCrystal

Delete this element to display blogger navbar

 
© 2010 Sansürsüz Gerçekler | Powered by Blogger | İletişim | Gizlilik Sözleşmesi | Kurallar | Rss | Online Sohbet