Gençlik Ateizmi Kucaklıyor

Dünyanın en geniş katılımlı Küresel Ateist Kongresi 13-15 Nisan 2012 tarihleri arasında Melbourne'da yapıldı. 4000 kişi adam başı 400 dolar ödeyerek "dinsizleri" dinlemeye gitti. Kongreye katılanlar öyle sanıldığı gibi sakallı, orta yaşlı, asık suratlı bir avuç entelden ibaret değildi. Katılımcıların çok büyük bir bölümü gözlerinin içi gülen, heyecan dolu, sabırsız ve dinamik 20'li yaşlardaki gençlerden oluşuyordu.

Kongrenin kapısında protesto gösterisi yapan hristiyan ve müslüman eylemciler, ateistlerin cehennemde yanacağını söyleyerek katılımcıları uyardılar. Gençler ise biletlerin pahalı olmasına ve konferansın birkaç gün sürmesine aldırmadan konferans salonlarını doldurdular. Konuşmacılara cep telefonlarından twitter ile mesajlar yollayarak tartışmalara anında katıldılar. Birbirleriyle ve konuşmacılarla şakalaşarak, espriler yaparak en ciddi konuşmaları bile renklendirdiler.

Ateistlerin dindarları yargılamak, dinleri tartışmak ya da yasaklanmasını talep etmek gibi bir derdi yoktu. Sadece dindarların ve dini kurumların kendi görüşlerini başkalarına dayatmalarına, zor kullanmalarına, dinin politikaya alet edilmesine ve dine sığınarak tacize başvurulmasına karşı çıktılar.

Ateist Kongresi’ne katılmak üzere Avustralya’ya gelen İngiliz evrimci bilim adamı Richard Dawkins, ABC televizyonundaki Q&A programında Katolik kilisesinin lideri Kardinal George Pell ile tartıştı. Kardinal, inançsızların cehenneme gitmeyeceklerini söyleyerek dinsizleri rahatlattı. Dawkins ile kardinalin kapışmasından kimileri hoşnut kaldı, kimileri tartışmayı horoz döğüşüne benzetti. Dawkins, kıvrak zekası, entellektüel birikimi ve tartışma yeteneği ile ateizmin dünyadaki en iyi sözcülerinden biri sayılıyor.

Müslüman özgeçmişli yazar ve politikacı Ayaan Hirsi Ali, çok ciddi ölüm tehditleri aldığı için yanında korumalarıyla dolaştı. Arap ülkelerindeki bahar devrimini değerlendiren Ali, dinci kesimin güçlendiğini ancak laik hareketin gelişeceğinden kuşkusu olmadığını söyledi. Ali, İran’daki baskıları kınarken, insan hakları avukatı Geoffrey Robertson, İran’da dinsizlerin ve azınlık dinlerinin yoğun baskı altında olduğunu, ateistlerin öldürüldüğünü anlattı.

Gençlerin süperstar muamelesi yaptığı Daniel Dennett ise, din adamları arasında dini sorgulayanların sayısının her geçen gün arttığını anımsattı. Programda yer alanların üçte biri komedyendi. Uluslararası Melbourne Komedi Festivali ile aynı zamana denk düşen Ateizm Kongresi, komedyenlerle şenlendi. Komedyenlerin fazla öne çıkmasını eleştiren bazı yorumcular, ciddi konuların yeterince işlenmediğini iddia ettiler. Bazı eleştirmenler ise bu kadar insanı biraraya getiren kongrenin başarılı olmadığını, tarihi bir fırsat kaçırıldığını söyledi.

Din açısından hayatın anlamı ve asıl amaç tanrıya hizmet olarak tanımlanırken, dinsizler hayatın kendi başına yeterince anlamlı olduğunu, hayata başka bir anlam yüklemenin anlamsız olacağını belirttiler. Bu arada bütün inanç tartışmalarında olduğu gibi, hem dincilerin hem de dinsizlerin aşırılıktan ve bağnazlıktan kaçınması gerektiği vurgulandı.

İstatistiklere göre, ateistlerin sayısı dünya çapında artmaya devam ediyor. Dinsizleri biraraya getiren en önemli faktör tanrının varlığını inkar etmeleri. Bunun dışında ateistler, çevreden ekonomiye varıncaya dek akla gelebilecek her konuda farklı düşünceler taşıyor, değişik ve karşıt platformlarda yer alıyorlar. Ateistler bunu düşünce özgürlüğünün sınırsız olduğu, demokratik bir işleyiş olarak görüyor. Belli bir dine inanan insanların ise, hayatın her alanında dini kurumların resmi görüşlerini paylaşmaya zorlandıklarını öne sürüyorlar.

ABD’de 2008 baskanlık seçimlerinde, başkan adayları bilim ve teknoloji hakkındaki soruları konuyla hiç ilgisi olmayan din ve inanç tartışmasına çevirdiler. ABD gibi ülkelerde, ateistler nüfusun yüzde 15’ini oluşturmasına rağmen dini kurumlar seçimlerde etkin rol oynuyor ve dini bütün, inançlı adaylar tercih ediliyor. Ateist nüfusunun yüzde 20’yi aştığı tahmin edilen Avustralya’da ise, din genelde seçmenlerin politik tercihini etkilemiyor.

Kongrede dinsizliğin ideolojik bir akım olmadığı, sadece sınırsız düşünce özgürlüğüne olanak tanıyarak manipülasyona ve her türden baskıya karşı çıktığı belirtildi. Katılımcılar, insanları tüm dogmaları bilimsel açıdan sorgulamaya ve herşeyin nedenini ortaya çıkarmaya davet ederek keyifli bir şekilde kongre salonundan ayrıldılar.

Aynur Çağlı

Delete this element to display blogger navbar

 
© 2010 Sansürsüz Gerçekler | Powered by Blogger | İletişim | Gizlilik Sözleşmesi | Kurallar | Rss | Online Sohbet