Değişim ve Çürüme

Yazıyı ilk bulan insan hatıralarını yazsa kaç baskı yapardı bilmiyorum ama okuyacak kişilerden birkaçı bugün toplumsal reform yapmaya çalışan kişiler olurdu galiba.

Tarihin tekerrür ettiği gerçeği hala canlılığını koruyor. Toplumun ayakları benzer taşlara takılıyor.

Magna Carta Libertatum'un imzanlandığı dönemdeki karşı ülkelerin veya İnsan Haklara Evrensel

Beyannamesi'nin yayınlandığı gün ki Papanın gerçek duygularını hissedebiliyor musunuz?

Ne kadar sonsuzlukla ilgili kavramlarla zafer sarhoşu olsakta biz yaşam nehrinin etrafında kendi kazığı küçük havuzlarda yaşayan çürüyen , kokuşan topluluklarız.


Toplum bizde önyargılar oluşturdukça yaşamdan korkar hale geliyor ve sırtımızı daha güvenli olsun diye havuzun kenarına yaslıyoruz.


Bizim toplumla bütünleşemediğimizde yaptığımız gibi havuza anlam vermek , sınırlarını görmek , belki de yüzmek isteyen gençleri ise kollarından tutup yanımıza çekmeye çalışıyoruz.

Asıl sorun olan kokuşmadan , çürümeden ise bihaber olmayı seçiyoruz.

Oysa ki tüm yaşanmışlıklar ile önyargılarımız ile bu havuzun kokuşmasını hızlandırıyoruz.

Ama hep kötü şeyler olmuyor tabi.

Bazen söz dinlemezler çıkıyor ; Platon veya Martin Luther gibi veya bir çok ülke kurucusu gibi..

"Ben bu kokuşmaya dur diyeceğim!" diyerek , daha büyük daha güzel bir havuz yapıyorlar.

Yeni havuzda kokuşmanın yavaş olası için tüm bilinenleri kullanarak..

Bugün politikacılar ve medya ile toplumun meşgul edildiği konular havuzun çok çok küçük bir bölüü ile ilgilidir.

Eğer büyük resmi göremezseniz içinde olduğunuz , olacağınız havuzu bile farkedemezsiniz.

Toplumun geneli havuzun küçük parçalarına sahip çıkma veya karşı çıkma algısı ile kendini hipnotize etmiş olsa da, hakikat insanlığın içinde olduğu bu havuzun tamamen ve köklü bir şekilde değişeceğidir.

Her zaman olduğu gibi toplumun büyük kısmının bundan bile haberi olmayacak.

Fakat Yeni Dünya Düzeni her gün daha da yaklaşıyor ve bir sabah tüm gerçekliği ile kendini gösterecek.

Dünyadaki gelişmeleri üstüne politikacıların, medyanın ve bölgesel kurumların gölgesi düşmeyen açık bir gözle izlerseniz değişimi anlayabilir , algılayabilir ve yeni havuzda istediğiniz şekilde hayat bulabilirsiniz.

Ve en önemlisi bu gerçekliği algıladıktan sonra havuzlarda takılı kalmayıp kendinizi yaşam nehrine bırakmak da sizin elinizde olacaktır.

Buğra Ayan

Delete this element to display blogger navbar

 
© 2010 Sansürsüz Gerçekler | Powered by Blogger | İletişim | Gizlilik Sözleşmesi | Kurallar | Rss | Online Sohbet