Marksizm İle İslam Uyumlu Mudur ?

Bir süre önce eski bir öğrencimden bir mail aldım. Paragraflarından biri şöyle:

Efendim, ben marksist düşünce ekolüne mensubum. Bu nedenle de doğal olarak komünist/sosyalist toplumdan yanayım. Lakin dogmatist biri değilim. Her daim eleştiriye duyarlı olmaya çalışıyorum. Ve bana göre Marksizme doğru yaklaşım biçimi de budur; insan toplumlarını bilimsel ve objektif olarak, her türlü kişisel önyargılardan uzak bir biçimde ( ya da en azından minimum önyargı ile ) analiz etmek için... Gelgelelim, ben aynı zamanda bir müslümanım.



Marksizme dair yorumda bulunmak için bir imkan gözüküyordu. Aşağıdaki şekilde cevap verdim:

Müslüman olduğun kadar marksist olduğunu da söylediğin vakit, içinde çelişki taşıyan bir beyanda bulunmuş oluyorsun. Ya birisindir, ya diğeri. Çünkü Marksizm, benim nacizane anladığım kadarıyla, hayata dair bütünlüklü bir felsefeye sahiptir; ha keza islam da öyle. Felsefeleri hiçbir biçimde uyuşmaz, hatta iki ayrı kutba tekabül ederler. Gelgelelim, tabii bu iyi bir müslümanın marksist fikirlerden hiçbir şekilde etkilenemeyeceği anlamına gelmez. Olamayacak olan şey, her iki felsefeyi de aynı anda benimsemektir. Ya Tanrı tarafından belli bir amaç ile yaratıldık, ya da teşhis edilebilir bir takım fiziksel kuvvetlerin etkileşimlerindeki değişim vasıtasıyla rasgele varlık bulduk. Bu iki anlayış biçimi nasıl aynı anda doğru olabilir ? Ya Tanrı mesajını bize rehberlik etsin diye göndermiştir, ya da göndermemiştir. Her iki sav aynı anda doğru olamaz. Bu sebeple, alacağın doğru pozisyon konusunda net olmanı isterim. Bir marksist olarak da, İslamın bazı yönlerini kabul (ya da tolere) edebilirsin; ama benimsediğin hakiki İslam olmayacaktır. Sadece onun parçalarından bir parça olacaktır.

Bu onun cevabı:

Çoğu zaman, insanlarla marksizm hakkında konuştuğum vakit, tarafsız bir şekilde benimle aynı fikri paylaşsalar bile, sonunda, bunun “islami olmadığını”, ya da “ bazı/bütün fikirlerinin islami prensiplerle çeliştiğini “, ya da “ Kapitalizmin İslam ile, sosyalizme kıyasla daha uyumlu olduğunu” söylüyorlar. Gerçekten bu problem üzerine düşünmeye çalıştım, fakat bir neticeye varamadım. Şimdiye kadar, toplumun örgütlenişine dair islami prensipler ile bunun sosyalist sistem ile uyumluluğu fikri arasında herhangi bir temel çelişki göremedim.

Bu benim verdiğim yanıt:

Önceki yanıtımda da bahsettiğim gibi, iki yaklaşımda da aşikar bir takım benzerlikler olduğunu bulman mümkündür. Bu seni marksist yapmayacaktır. Sadece varsayım düzeyinde olacaktır. Benim Ebu Cehil'in şahsiyetinde bazı güzel yönler bulmam olgusu ( ve bazıları kesinlikle onun şahsiyetinde vardır ), hem hz.muhammed'i, hem de ebu cehil'i aynı anda ülküleştirmem gerektiği anlamına gelmez. Aynı şekilde, söz konusu Marksizm olduğunda, eğer onda bazı güzel yönler buluyorsam, hiç tereddüt göstermeden bunların güzel olduğu, çünkü İslam'ın ruhu ile uyum içinde olduğunu söyleyeceğim. Lakin, Marksizmin beni cezbedişinin, İslami anlayışımı etkilemesine engel olmak için çok dikkatli olacağım. Aksi takdirde, bu, Marksizm için daha "makul" görünmesini istediğim için Tanrı'nın mesajını saptırdığım anlamına gelecektir. Onun ( Marksizmin) idealleri noktasında kafan net değilse, bunu yapmak tehlikelidir.

Bu onun cevabı:

O halde şunu sormak istiyorum: Sosyalist bir sistem İslam ile nasıl çelişiyor?

Sorusuna şöyle cevap verdim:

Benim inancıma göre Marksizm, diğer birçok alanı bir kenara koyarsak, öncelikle İslami öğreti ile çelişmektedir. Öğretisinin önemli ( İslam ile çelişen ) veçheleri aşağıdaki gibidir:

  1. Evrenin ve insanın kökenine dair temel kavrayışı
  2. Bireyin mülkiyet hakkını reddedişi
  3. Bazı insanlarda, diğer bazı insanlara yönelik nefret geliştiren tavrı
  4. İnsanın herhangi bir kişisel teşvik edici olmadan da etkili çalışabileceğine yönelik savı ( Bu halihazırda yıkılmış olan Sovyetler Birliğinde denenmiş başarısız bir deneyimdir )
  5. Onun yaklaşımında Marx'a atfedilen statünün ancak Allah'ın peygamberlerine ait oluşu.

Dr. Halid Zaher Çeviri: Barış Uzun

Delete this element to display blogger navbar

 
© 2010 Sansürsüz Gerçekler | Powered by Blogger | İletişim | Gizlilik Sözleşmesi | Kurallar | Rss | Online Sohbet